Kılıçdaroğlu'ndan Tarihi Çağrı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, artan terör ve toplumsal çatışma olaylarına karşı sağ duyu çağrısı yaptı. Kılıçdaroğlu, “Terör örgütünün 30 yıldır yapamadığını yapıp onların değirmenine su taşımayın” dedi. Kılıçdaroğlu, terör örgütünün ağır silahları konuşlandırırken, yollara tonlarca bomba döşenirken ülkeyi kimin yönettiğini sordu. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı da eleştirdi ve “Buradan söz veriyorum, açık ve net, terörü bitireceksen o 400 milletvekilini ben tamamlayacağım. O annelerin feryadı kulaklarımda, babaların acıları yüreğimde. Üzülüyorum, yatamıyorum” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, düzenlediği basın toplantısında özetle şu mesajları verdi:

107 ŞEHİT VERDİK

107 şehit verdik, bugün yine cenazedeydik. Az önce Türkiye çetin bir barış toplumsal barış sınavından geçiyor, bu sınav hepimiz için geçerli. Bu sınavı iyi vermek zorundayız, bu sınavı başarmak zorundayız. Çocuklarımız için, çağdaş Türkiye için başarmak zorundayız. Terör örgütü tam 30 yılı aşkın süredir bizi bölmeye çalışıyor. Kardeşi kardeşe düşman etmeye çalışıyor. Ne yaparsan yap biz ayrışmayacağız, biz zor bir süreçten geçiyoruz. Elbette teröre karşı çıkıyoruz, tabii ki lanetleyeceğiz, elbette elimizde bayraklarla dışarı çıkacağız.

Ama bütün bunları yaparken terör örgütünün beklentilerine karşılık vermekten kaçınacağız. Bayrağımızı elimize alacağız tabii ki alacağız, bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkacağız. 77 milyon vatandaşımızın bu konuda çok duyarlı olması lazım.

BÖLÜCÜLERİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAYIN

Bölücülerin değirmenine su taşımayın. Yakıp yıkmak sadece PKK’nın değirmenine su taşımak anlamına gelir. Ben isterdim ki bu uyarıları bu ülkenin cumhurbaşkanı yapsın. Kardeşliği savunsun, beraber olduğumuzu söylesin, gençler provokasyonlardan uzak durun desin. Bu memleket bizim desin. Görüşlerimiz, kimliklerimiz farklı olabilir ama aynı havayı teneffüs ediyoruz. Sevinçli günlerimizde de hüzünlü günlerimizde de beraber olmalıyız. Bütün siyasi partilerin terör örgütüyle aralarına net çizgi koymaları lazımdır, bunları kabul etmiyoruz. Terör insanlık suçudur nokta, teröre karşı ortak çaba harcayacağız nokta…

MEDYA VE BASIN BİZİM GÖZÜMÜZ KULAĞIMIZ VE SESİMİZDİR 

Medya ve basın bizim gözümüz kulağımız ve sesimizdir. Bir gazeteyi okur veya okumayız, alır veya almayız. Ama medya üzerine baskıyı asla kabul etmeyeceğiz. Medya özgürce yayınını yapacak. Bizim havuz medyası diye suçladığımız gazetelere saldırı yapıldığında ilk telefon açan da benim, geçmiş olsun diye de benim. Medyaya özgür alan bırakacaksınız yazacak, suçlamak, kırmak dökmek asla doğru değil.

Bunları kabul etmemiz mümkün değil. Neden gençlere sesleniyorum, umudumuz gençler dedim. Sizler bu ülkenin değerlerine sahip çıkacaksınız. Birbirimizi eleştirebiliriz ama kıramayız. PKK zaten bunu istiyor, insanları nasıl düşman kılarım diyor. 

“ÜZÜLÜYORUM, YATAMIYORUM”

O annelerin feryadı akşam yatarken kulaklarımda, babaların acıları yüreğimde. Üzülüyorum, emin olun rahat yatamıyorum. Bizim sorumluluğumuz var. Biz ülkeyi yönetmeye talibiz, karıştırmaya değil. Herkesin standardı yükselsin, ayrıştırma olmasın diye. Tam tersi bir sürecin içine Türkiye’yi soktular. Çok üzüntülüyüm. Ayakları yere basmayan siyasetçiler, bir sonraki seçimi düşünüp vatandaşını ateşin içine atanlar Türkiye’yi yönetemez. Dış politikanın ne olduğunu bilmeyenler Türkiye’yi yönetemez.

KRİTİK SORULAR

Kılıçdaroğlu, “Bu soruların yanıtını bilmeden bu sorunu çözemezsin” diyerek şu sorularını sıraladı:
-7 Haziran’dan sonra Türkiye neden böyle derin bir kaygı atmosferine sokuldu? Kaosu, gözyaşını, acıyı kişisel ikbali için topluma kim hangi gerekçeyle sundu?
-Doçka silahları, ağır silah savaş silahı. Yüzlercesi terör örgütü tarafından tepelere konuşlandırıldı. Kimin zamanında nasıl konuşlandırıldı? Oraya kamyon gitmez, hayvan sırtında gidiyor.
-Bu silahlar oraya konuşlanırken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Bu ülkenin istihbarat örgütü neredeydi? 16 erimiz şehit olduktan sonra mı aklın başına geldi, oraya daha önce önlem almadın.
-1 ton, 2 ton bomba. Yolu kazıyorsunuz, yola döşüyorsunuz, üstünde asfalt var, asker ve polis giderken patlatılıyor. Bu bombalar oraya konulurken kim iktidardaydı?
-Heronlar,  İHA’lar… 1 tonluk, 2 tonluk bombayı, doçka silahlarını tespit edemiyorsunuz. Siz nasıl hükümetsiniz diye soru sorma hakkın var.
-Terör örgütü mensupları, belli kentlerin belli merkezlerini kendi kontrollerini alıyorlar, kimlik kontrolü yapıyorlar. Bunlar yapılırken kim iktidardaydı?